19981

Arsuz Hakkında

Güneydoğu Akdeniz Bölgesinde, Hatay İlinin bir sahil ilçesi olan Arsuz, çevresi ve sahip olduğu doğa ve tarihi değerleri ile dikkati çeken turistik bir sayfiye yeridir. Ana ulaşımın İskenderun üzerinden 32 Km. lik sahil yoluyla sağlandığı Arsuz, mozaik Müzesi, St. Peter Kilisesi ve Daphne ( Harbiye ) antik yerleşimi ile tanınan Antakya'ya 90 Km. Adana Havaalanına ise 166 Km. uzaklıktadır. Arsuz ve çevresi 8 ay denize girilebilen Türkiye'nin en uzun tatil sezonuna sahip sahil bandı, son derece yoğun Akdeniz Bitki Örtüsü ile kaplı dağ ve tepeler, denizle dağ arasında yer alan ova ve yaylalarıyla zengin su kaynaklarına sahip gizli kalmış doğa hazinelerimizden biridir.
Arsuz, Nur Dağından doğan bir çayın İskenderun körfezinin en güzel koylarından birinde denize ulaştığı yarımada üzerinde kurulmuştur. Çevresinde sanayi tesisinin yer almadığı temiz denizi ve ince kumuyla son yıllarda bölgesel turizmin geliştiği 800 kış nüfuslu tipik balıkçı köyü olan Arsuz'un doğal zenginliklerinin yanı sıra, esas önemi bugünkü modern yerleşimin altında kalan fakat fazlaca tanınmayan Antik Kent'ten kaynaklanmaktadır. 
Arsuz'dan güneye, Samandağ'a doğru sahil boyunca ilerlediğimizde, bir zamanların deniz üstü şeklinde kurulan yerleşmeler dikkati çeker. Port Aux Colonnes ( Sütunlu Liman ) adıyla tanınan yer, en çarpıcı özellikleri oluşturan yerleşme olarak karşımıza çıkar bu yerleşmelerde, dağdan getirilen suyun taşındığı su kemerlerine rastlanması, denizde iskele kalıntısının varlığıyla çok sayıda yarı gömülü sütun ve lahitleri bulunması üslerde, su ya da sıvı mal ikmali ve ihracı yapılan iskeleler bulunabileceğini düşündürmektedir. 
Arsuz ve çevresinin, geriye kalan kilise ve kalelerden, Bizans ve Haçlılar dönemini de yaşadığı anlaşılmaktadır.1516 Mercidabık Savaşı ile Osmanlı topraklarına katılarak Halep Eyaleti içinde Belen kazasına bağlı bir nahiye olarak idare edilen Arsuz, bölgenin coğrafi konumundan dolayı etnik açıdan tam bir mozaik özelliğine sahiptir. Bunun bir sonucu olarak kitabesine göre 1737 tarihini taşıyan ve XIX. yy.da onarılan bir Rum Ortodoks Kilisesi inşa edilmiştir. İkonalarla kaplı zengin iç dekorasyonu, Çan Kulesi, servis mekanları ve tarihi mezarlığıyla The Old Maryo Fenne Ortodoks Rum Kilisesi günümüzde de kullanılan bakımlı bir yapıdır.Eskiden olduğu gibi bugün de Arsuz, çeşitli din ve mezheplere bağlı farklı diller konuşan halkıyla huzur ve barışı seven insanlara örnek bir beldedir.
İlçenin can damarı olan Arsuz Çayı, denizden yaklaşık 1 Km. içeriye kadar derin bir yatak oluşturan Haliç benzeri doğal bir su yoludur. Etrafı Okaliptus Ağaçlarıyla kaplı Kafe, dinlenme tesisleri ve eski evlerle çevrili çay; Kefal, Lagos, Orfos, Mercan, Lüfer, Sinarit ve Levrek gibi bölgenin zengin su ürünleri avlayan ve pazarlayan köylünün adeta ikinci evi, iskelesi ve barınağıdır. 
Arsuz Sahili tabii dalgakıranı, ince kumlu plajı, sert tabanlı, sığ, dalgasız Akdeniz Mavisi tertemiz deniziyle bölgenin en ilgi çeken sayfiye yeri, başlıca dinlenme ve eğlence merkezidir.Şayet seçiminiz yayla-dağ turizmi ya da çevre turları ise Arsuz ve çevresi bu açıdan da şanslıdır, çünkü denizden kısa bir mesafe sonra Turunçgil Bahçelerinden sonra 750-1000 m. yi aşan yükseklikteki Çam, Sedir ve Ladin' den oluşan bitki örtüsüyle kaplı yaylalar, sıcak yaz günlerinde piknik ve dinlenme alanları olarak değerlendirilir. Avcılık ve atıcılıkta yapılan yaylalardan Soğukoluk Yaylası, bölgenin ve Türkiye'nin en tanınmış doğal güzelliklere sahip yaylalarından birisidir. 
Sonuç olarak yeterince tanınmayan Arsuz ve dolayısıyla Hatay'ın özellikle Türkiye geneline ve dış turizme açılması Turizmimiz için çok yararlı olacaktır.